Sayaç
Bicere

Halisülasyon

AŞAĞIDAKİ YAZILAR www.manyetikdünyamız.com'DAN ALINMIŞTIR.

Uzm.Dr.F. Efser GÖKÇEN
Psikiyatri Uzmanı




Hayatın zaman zaman, anlamsız, gereksiz, sıkıcı olarak algılandığı ve bunun depresyon ile eşdeğer olduğu hepimiz tarafından bilinmektedir. Halüsinasyon görme, bazıları tarafından üstünlük vesilesi, bazıları tarafından kendi kendine yabancılaşma, bazıların tarafından ise korkutucu olarak algılanır.Aslında bu durum hayal dünyasının yansımasıdır. Kişi tarafından görülen ve duyulan her şey, aslında bir şekilde öncesinden yakın ve uzak zamanda yaşanmıştır. Nadir olarak hiç yaşanmamış olaylar görülüp, duyulabilir. .

 

Şu anki bilimsel gerçekler, halüsinasyonun nasıl gerçekleştiğini materyal olarak açıklamaktan acizdir. Şimdi biz burada elektromanyetik olarak anlatmak bu duygu durumu açıklayacağız. Şu ana kadar bu anlatılacaklar, akılcı bir yöntemle bile olsa, hiç kimse tarafından tam manasıyla araştırılıp anlatılmamıştır.

Halüsinasyon nerelerde, ne şekilde ve hangi maddelerin vücuda alınması sonucunda görülmektedir. Önce bunun mantıksal bir izahının yapılması gerekir. Sentetik maddeler içinde en sık LSD ve muadilleri bu işi yapma konusunda birebirdirler. Esrar ve diğer uyuşturucu maddeler, vücuda alındıktan belli bir süre sonunda halüsinasyon oluşumunda rol alırlar.

Psikiyatrik hastalık seyrinde ise, özellikle şizofreni ve benzeri psikotik denilen gerçek hayattan kopan insanlarda halüsinasyon görülür. Özellikle çarpık ve detayları çok aşırı belli olabilen korkutucu yabancı cisim algı bozuklukları halinde seyreder.

Ameliyat sırasında kullanılan atropin ve benzeri antikolinerjik ilaçlarda, belli yaş üstündeki insanlarda kullanılırsa, halüsinasyona sebebiyet verebilir. Bunlar genelde bilinç karışıklığı ile beraber seyrederler.

Asıl en önemli olan halüsinasyon şekli; azot sarhoşluğu esnasında görülenidir. Genellikle 50 metre derinlikteki denizin altına dalan dalgıçlarda halüsinasyonlar ile beraber seyreden azot sarhoşluğu oluşur. Belirtileri, sahte bir mutluluk, kısmi bilinç kaybı, hesap hataları yapma yada hiç yapamama gibi durumlardan ibarettir. Bununla beraber, estezi adı verilen uyuşukluklar baş gösterir. Bu durum ölüme kadar götürebilir.

Şimdi bu durumda merak konusu olan asıl meseleye gelelim;

1- Azot sarhoşluğu belirli derinlikten sonra ( Kanda veya beyinde azot fazlalığı olduğunda ) dalgıçlarda neden halüsinasyona sebebiyet vermektedir?

2- Eğer bu derinlik ve daha da aşağısı azot sarhoşluğuna neden oluyorsa, penguenler her gün 100-150 defa yaklaşık 150 metre derinliğe daldıkları halde, neden dalgıçlardaki gibi bir azot sarhoşluğu ya da azot embolisi gibi durumlarla ve ölümlerle karşılaşmazlar?

Yukarıdaki soruların cevaplarını mantıksal ve bilimsel olarak bulabileceğinizi açıkçası sanmıyorum.

Kitabı bilgilerde penguenin 50 metreden sonra yatay çıkış yaptığı bildirilmektedir. Fakat bu süre zarfında kanında erimiş azotu tahliye etme imkânı yoktur. Azot yüksek basınçta iken, kanda eridiği iddia edilmektedir. Böyle bir durumda, kanda erimiş azot gaz haline henüz geçmemiş olmasına rağmen azot sarhoşluğu yapar.

Hatta bazı uzun süreli ameliyatlarda hasta, narkozla beraber verilen azot peroksit tarafından aynı sarhoşluğa uğramaktadır. Azotun fazlalığının silisyum ile beraber, iletiyi ciddi olarak artırdığını bilmekteyiz. Bu durumda elektriksel iletiye sahip olan diğer canlılarda bulunan maddelerin de aynı şekilde iletiyi artırdığını düşünmekteyiz.

Elektronikte MOS (Metal, Oksit, Silikon) diye adlandırılan bir transistor çeşidi vardır. Bu transistorun üç ayağı vardır. Üç ayaktan birisi enerji girişi, ikincisi enerji çıkışı, üçüncüsü geyt denilen kontrol ucudur. Diğer transistorlardan farkı 0,45 volt ile tetiklenmesi ve geyt ucunun kondansatör ile hassas halde tetiklenmesidir. Cihazlarda statik elektrik birikimi, geyt ucundaki çok ufak değerlere sahip kondansatörü yakabilir. Bu ucun yanması, daha sonraki elemanların sürekli enerji geçişi ile yanmasına sebep olacaktır. Hatta kendini de yakar kavurur. Geyt ucundaki hassasiyet değiştirilerek, algı şiddet ve frekanslarında değişim yapılabilir.

İnsan beyninde de aynen yukarıdaki gibi, çeşitli nörotransmitterler ile hassasiyet ayarı yapılarak hepimizin istediği dördüncü boyuta geçiş yapılabilir. Çünkü algı frekansları ile oynandığında, algılama objeleri değişmiş olur. İnsan beyninin kontrol düzeneği de aynı bu anlatılan şekilde çalışmaktadır. Bu şekilde çalışıyor olmasının ispatı ise, yüzeysel ağrı ile derin ağrıyı yok edebilirsiniz. Veya beynin bir bölgesi aşırı çalışıyorsa diğer bölgeleri çalışamıyor anlamına gelmektedir.

Bazı halisünojen maddeler bağlandıkları reseptörler kanalı ile kablolamadaki ileti şekillerini ve yönlerini belirlerler. Fakat yüksek frekans, daha çok akım geçmesine yol açacağından, alt seviyelerde yanıklara yol açacaktır.

Beyinde görsel işitsel ve diğer duyu organlarına ait bölgelerden gelen veriler, referans ve aynalama yapılan yer olan iki beyin orta birleşim yerinde potansiyel farkı olarak yorumlanır. Bu yorumlanış algı biçimini belirler. Çeşitli hatlarda yanık veya ileti problemi varsa, ya olmayan şeyler halüsinasyon şeklinde algılanır ya da yanlış algılama denilen illüzyon şeklinde olur. İllüzyonda akıl ve mantığın getirdiği bilgiler beyinde yorumlanarak, bu şekildeki algıya yol açar.

Epilepsi hastalarında, oluş yerine göre başlangıçta aura dönemi denilen halüsinasyon şekli görülebilir özellikle temporal epilepsi şeklinde hep belli şekil veya kişi görmek şeklinde halüsinasyon görülebilir. O bölgede aşırı bir voltaj ve onun getirdiği çevresel uyarılma eşiğinin düşmesi söz konusudur.

İnsanın görüp duyduğu ve algıladığı her şey mutlak doğrudur. Yanlışlık olmaz. Olaylara böyle bakılırsa psikoz denilen akıl hastalığının düşünce şeklini daha kolay anlamamız mümkün olacaktır. Bu anlatıların hiç birinde duygu yoktur. Çünkü duygu elektriksel değil, manyetik algı biçimindedir. Duygu fazla olduğunda üretilen elektrik daha fazla olacağından ürettiği işin verimi de o kadar çok olur.

İlmin aslı sevgidir. Bu da ancak din ile olur.

Saygılarımla.

 

Uzm.Dr.F. Efser GÖKÇEN
Psikiyatri Uzmanıı



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol